3 Eylül 2015 Perşembe

PANTENE ALTIN KELEBEK ÖDÜLLERİ’NE GERİ SAYIM HEYECANI BAŞLADI!

Televizyon ve müzik dünyasının en iyilerinin ödüllendirildiği Altın Kelebek Ödülleri, bu kez Pantene sponsorluğunda organize ediliyor. 42.’si düzenlenecek olan Pantene Altın Kelebek Ödülleri, bu yıl da sanat camiasının önemli isimlerini bir araya getirecek. Kırmızı Halı’dan sahneye kadarki süreçte sürprizlerin yaşanacağı, yıldızlar geçidine dönüşecek olan tören, birçok yeniliğe ve ilklere de ev sahipliği yapacak.

Yıldızı Parlayanlar onlar oldu
Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde bu yıl yeni bir kategori daha var: “Pantene Yıldızı Parlayanlar”. Senelerdir saç bakımına getirdiği yeniliklerle Türkiye’de ve dünyada öne çıkan Pantene, bu özel gece için ise Türkiye’nin yıldızı parlayan genç isimlerine eşlik ediyor olacak. 42 yıllık Altın Kelebek tarihinde bu yıl ilk kez verilecek “Pantene Yıldızı Parlayanlar” ödülünün sahipleri Hande Erçel, Bensu Soral ve Nilay Deniz oldu.

Gecenin yıldızı sen ol, Pantene saçının farkını kırmızı halıda da göster! 
42. Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde televizyon ve müzik dünyasının en iyileri senin vereceğin oylarla parlayacak! www.pantenealtinkelebekodulleri.com’a gir ve sen de en sevdiğin sanatçılara oyunu ver. Ayrıca “benim de saçlarım güçlü ve sağlıklı görünüyor” diyorsan, “Gecenin Yıldızı Ol” kısmına başvur. Kişisel bilgilerini gir ve fotoğrafını yükle. Pantene Altın Kelebek Özel Jürisi’nin seçimleriyle bu büyülü gecede benzersiz deneyimler yaşayacak 15 şanslı kişiden biri de sen ol! Üstelik kendini bir yıldız gibi hissedeceğin gecede, sahne arkasında yıldızların heyecanına tanık olma ve en sevdiğin sanatçıya sahnede ödülünü verme şansı yakala. Pantene saçının farkını kırmızı halıda da göster! 

Bu heyecanı kaçırma!
Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet, Kanal D ve Pantene’in ev sahipliği yapacağı Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni, 4 Ekim Pazar akşamı Kanal D’den canlı olarak yayınlanacak. 

www.pantenealtinkelebekodulleri.com
#pantenealtınkelebek

Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni’nin tanıtım filmi  ve kamera arkası görüntüleri için tıkla. 

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

4 Haziran 2015 Perşembe

Guerlain Meteorites Kompakt Pudra - 2/Clair-Light

Herkese merhaba!



Guerlain'ın muhtemelen en çok bilinen ürünü olan Meteorites serisi geçtiğimiz senelerde -son 1-2 seneden bahsediyorum tabi- kompakt versiyonuyla da geldi. Guerlain, ben ve benim gibi meteorites serisinin ufak toplar halindeki formuyla pratik olmaktan uzak olan makyaj malzemeleri arasına girdiğini düşünenler için aynı etkiyi kompakt forma getirdi ve "sonunda gerçekten alabileceğimi düşündüğüm bir şey!" dedirtti bana. Ben de geçtiğimiz aylarda tamamen anlık bir dürtüyle ve Sephora'da yardım aldığım satış danışmanının gaza getirmesi, bir de %20 indirim dönemi olması sebebiyle sonunda kendi Meteorites pudrama kavuşmuş oldum.

Gelelim değerlendirmesine...

Öncelikle Temptalia'nın bu ürünü değerlendirmesini iki kez okumuştum ve iki seferinde de yaptığı "gözle görülür dev bir fark yaratmıyor, bunu kullanan kişi ya farkı hisseder ya da hissetmez, tamamen değişken olabilecek bir durum" yorumuna fazlasıyla katılabiliyorum. Ürünün görselliği muhtemelen en can alıcı yönü, fakat onun dışında "KESİNLİKLE ALMALI!" mı, onu kendimce yorumlayayım.


Farklı renk parçalarından bir yapboz bütünü gibi duran tasarımıyla kompakt meteorites, normal ve toplar halindeki formunun içerdiği her rengi bu preslenmiş haliyle de içerdiğini göstermek için farklı renkler halinde bir arada duruyor. Görselliğine getireceğim ilk yorum, ambalajının da çok şık olmasıyla birlikte, istediğiniz kadar bütün halinde fırçayla karıştırın, ya da parmağınızla bütün bir "swatch" yapmaya çalışın, pudra içinde görünen renkler bütün o parçaların kendi bütünlüğünü asla bozmuyor. Yani beyazlar-şampanya rengi parçalar turuncular ve morlarla renklenmiyor. Bu renk bütünlüğü her daim devam ediyor. O açıdan fırçayla rahat rahat karıştırarak uygulamaktan korkmaya hiç gerek yok.


Ürünün incecik bir dokusu var, ve çoğu Guerlain ürününde olduğu gibi yine çiçek çiçek kokuyor. Ben güzel kokulu ürünleri seviyorum, o yüzden arada açıp koklayacak kadar beğendim kendisini. Bu kokuyu en çok lavanta kokusuna benzetebilirim. Genel anlamda neye benzetildiğini araştırmadan bunları yazıyorum.


Burada sağda bir çizgi halinde yoğun swatch yapıldığında tene nasıl bir aydınlık kattığını görebilirsiniz. İçindeki hafif ışıltı, o şampanya tonlu parçalardan geliyor. Onun dışındaki tonların aydınlık verme ve -yanlış hatırlamıyorsam- renk eşitliği sağlama vaadi var.

Kişisel tecrübeme gelirsek...

Pudranın incecik dokusu yüzde rahatsız edici bir görüntü oluşturmuyor, çizgi çizgi durmuyor. Eğer çok yağlı bir cildiniz varsa istediğiniz matlığı kesinlikle vermez, çünkü swatch görselinde görüleceği gibi bu pudra daha çok ışığı yansıtmak ve cildi aydınlatmak için kullanılan bir bitiş pudrası gibi. Yani makyajı sabitleme ve matlaştırma iddiası yok.
Ben karmadan yağlıya dönük cildimle cildim gün içinde parladığında T bölgeme uyguluyorum bunu. O yağlı görüntüyü yok ediyor ama sönük bir cilt görüntüsü vermekten çok, doğal ve ışığı yansıtan bir görüntüye ulaştırıyor. Işıltılı aydınlatıcı parçaları gözünüzü korkutmasın, kesinlikle normal bir aydınlatıcı sürmüş gibi parlak parlak görünmüyorsunuz. Gün içinde yağlanan cildi parlaklığından kurtarıp, doğal bir ışıltıya getirmek için kullanıyorum diyorum. Artık siz tahmin edin, o derece çok yönlü.

Cilde verdiği görüntü öyle çok fazla kişinin fark edebileceği bir şey değil. Fark eden de muhtemelen bir ürüne bu kadar çok para verdiği için bir fark olduğuna kendini inandırarak fark ediyor. Yoksa biri anlarken başkasının anlamaması ne kadar mümkün onu bilemem.

Ben alalı neredeyse 3 ay oldu, çok az kullandım. Almaktan pişman mıyım, hayır. Hala blog satışına eklenmemiş olması buna bir işaret olabilir (bu arada blog satışına çok güzel şeyler eklendi, buradan bakabilirsiniz). Fakat almasam da olur muydu, evet. Çünkü sabitleme pudrası olarak bunu kullanırım diyerek aldım, öncesinde kullandığım MUFE pudraya devam ediyorum. Zaten bu daha çok NARS'ın pek sevilen o hafif ışıltılı sabitleme pudrası tadında bir şey, ben daha çok ten rengime uygun fondöten olarak görülen pudraları gün içinde kullanmayı seviyorum.

Özetle, böyle bir ürünü ya koleksiyonerseniz, ya kozmetiğe çok para vermekten rahatsız olmayanlardansanız, ya da kendinizi şımartmak amaçlı bir alışveriş yaparken alabilirsiniz muhtemelen. Ürünün indirimsiz haliyle fiyatı 194 lira. Hatta direkt bu renk seçimiyle Boyner'in sitesinde de görebilirsiniz. Fakat onun dışında "kesinlikle sahip olunması gereken bir ürün" olarak görmüyorum. Hatta dediğim gibi, kenarda duranlar arasına dahil oldu gibi çoktan.

Bu aşırı uzun değerlendirmeyi okuyabildiyseniz gerçekten tebrikler, ve teşekkürler.
Bir sonraki yazıda tekrar görüşmek üzere!

ARTIK YOUTUBE'DAYIM!
Youtube'dan beni takip edebilir, kanalıma abone olarak videolarımı izleyebilirsiniz :)
Bengisu Ayşe Youtube Kanalı

30 Mayıs 2015 Cumartesi

Guerlain Maxi Lash Maskara


Herkese merhaba!

Ocak ayı gibi, son 1 yıldır en sevdiğim makyaj malzemesi türü olan maskaralara sonsuz bir ilgim varken, denediğim her ürününe ayrı hayran kaldığım Guerlain'ın bir de maskarasını almak istedim. Bugün size, gayet güzel bir alternatif olan bu üründen bahsedeceğim.

Guerlain Maxi Lash maskara, tarak gibi kıllı fırçası olan, uygulama esnasında göze batacak kadar uzun kılları bulunmayan, ve çoğu Guerlain ürününde olduğu gibi yine hoş bir kokuya sahip bir ürün. Kirpikleri hacimli gösterme ve güzelce kıvırma vaadine sahip. 


Ben son yıllarda rimel silme derdine bol kirpik dökmüş biri olarak, kesinlikle hacime ihtiyaç duyuyorum maskarada. Şimdiye kadar bu konuda başarılı bulduğum ve çok memnun kaldığım tek rimel YSL Effet Faux Cils'in waterproof versiyonu olmuştu. Guerlain Maxi Lash maskara da kendi kirpiklerimde başarılı sonuç verdiğini gördüğüm ender rimeller arasına girdi.

Vaad ettiği hacmi kesinlikle veriyor, hatta hafif takma kirpik görüntüsü bile elde edebiliyorsunuz. Diğer vaadi olan kıvrımı da veriyor, ayrıca vaad etmediği uzunluğu bile veriyor denebilir. Yani, her açıdan çok başarılı bir maskara.

Bütün bunlarla beraber, en sevdiğim yönlerinden biri de kirpiklere çok ağırlık yapmaması ve en önemlisi de kirpikleri taşlaştırıp gün sonunda makyaj çıkarırken dökmemesi. O açıdan çok memnun kaldım.


Bloguna bayıldığım Zuhal'in aylar öncesinde dert yandığını ilk okuduğumdan beri rimelde dikkat ettiğim bir özellik olan gün içerisinde alt kirpikte yayılması-rakun gözü etkisi yaratması açısından da baktım. Alt kirpik dibindeki makyajı pudrayla sabitlediğinizde pek bulaşıp, yayılmıyor. Bir keresinde uyguladıktan en az 7 saat sonra baktığımda alt kirpik çizgimin hala temiz kaldığını görmüştüm. O açıdan da çok memnun kaldım.

Ayrıca ambalajı da çok güzel. Ağır değil ama uyduruk bir materyalden olmadığını da hissedebiliyorsunuz.

Özetle: Hakkında söyleyebileceğim kötü bir şey yok. Sephora'nın orjinal sitesindeki yorumlar da hep çok güzel. 558 değerlendirme üzerinden 5 üstünden ortalama 4.3 almış, ki bu ne kadar başarılı olduğunu gayet güzel kanıtlıyor.

Tek eksisi çok yüksek denebilecek olan fiyatı, o da 121 lira. Fakat indirime denk gelme fırsatınız olursa en azından %10 indirimle alıp bir deneyebilirsiniz.

Sizden bu rimeli kullananlar var mı? Yorumlarınızı bırakmayı unutmayın!
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

29 Mayıs 2015 Cuma

Biotherm Age Fitness 2 Göz Kremi


Herkese merhaba!

Uzun bir aradan sonra bugün size 3 aya yakındır kullandığım Biotherm Age Fitness 2 göz kremini değerlendireceğim.

Son 3 seneye yakındır göz kremi denince hep yeni şeyler deniyor ve çok çılgın fiyatlarda olmayan ürünler seçmeye gayret ediyordum. Bugüne kadar MAC Mineralized Charge Water, Sephora roll on göz kremi ve L'oreal Youth Code'u denemiş, hatta önceki 3 ürünü de blogumda yazmıştım. Aralarında en çok MAC'in göz kreminden memnun kalsam da fiyat olarak da uygun olsun diye diye saçma sapan kremler deneyip hem memnun kalmadan yeni bir şeye geçtim. Aslında Biotherm'in bu kremi de biraz karışık şekilde alınmış oldu.

Mart ayı başında Sephora'nın senede 2 kez Black card kullananlara  yaptığı "bütün ürünlerde %20 indirim"den yararlanarak o ara yeni bir göz kremi alayım dedim. Alışverişe çıkmadan önce aklıma nispeten uygun fiyatlı ve Sephora'dan bulabileceğim bir marka olan Biotherm geldi. Onun da göz kremlerine baktığımda Makeup Alley puanlamasına önem vererek yine aynı pompalı ambalajda başka bir göz kremi almaya giderken, Capacity Sephora'da o an ellerinde olan ve ortalıkta tester ı bile olmayan bu göz kremini almış oldum. Hatta kutusu da jelatinle sarıldığı için ancak satın alındığında içinde ne olduğu görülecek haldeydi. Biraz gözü kapalı almış oldum yani.

Bu alış hikayesini geçer de ürünü değerlendirmeye gelecek olursam...

Öncelikle bu ürünün Makeup Alley puanı bayağı düşük. 2.7 gibi bir şey gördüm diye hatırlıyorum 5 üzerinden. Fakat ben;
1-Hiç kırışıklığı olmayan ve Age Fitness adına bakıp göz çevresini ütüleme etkisi beklemeyen,
2-20'li yaşlarının başında olan,
3-Tek beklentisi gerçekten nemlendirici bir göz kremi bulmak olan bir tüketici olarak bu kremden gayet memnun kaldım.

Bunlarla beraber uyguladıktan sonra herhangi bir şekilde gözünüzü yakmaması, ve göz kapağına uyguladığınızda da ağırlık ya da ağrı yapmaması,
Fazlasıyla hijyenik olan ambalajı, pompalı kullanımı ve gerçekten güzel nemlendirmesi,
Rahatsız edici herhangi bir kokusu olmaması ve 120 lira civarındaki fiyatına bakarsam bu kremden gayet memnunum. Yukarıda saydığım özellikler sizde de bulunuyorsa ve güzel bir göz kremi arıyorsanız, 3 aydır düzenli olarak kullanan biri olarak gayet işe yarar bir değerlendirme yapabileceğime eminim.
Üründen gerçekten memnunum, eğer güzelce nemlendirecek, çok kuru olmayan ve kırışıklık derdi olmayan bir göz çevreniz varsa tavsiye ederim.

Bir sonraki yazıda Clarins Double Serum ya da Clarins hassas ciltler için temizleyiciden bahsetmeye çalışacağım. Bu yıl cilt bakımına fazlasıyla öncelik verdim ve meyvesini alıyorum diyebilirim.

Sizden bu kremi deneyen var mı? Görüşlerinizi paylaşmayı unutmayın!

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

22 Nisan 2015 Çarşamba

Son Zamanlarda Alınanlar: Sephora & Sevil & Douglas

Herkese merhaba!

3 aydır blogdan uzak kaldım ama 3 aydır da fırsat bulur bulmaz tekrar yazmak aklımda vardı. Yakın zamanda tek tek incelemesini yazacak bir sürü ürün aldım son 2 ayda, değerlendirmelerden önce neler aldıklarımı paylaşmak ve talep olursa öncelik verecek şekilde yazılarını yazmak istedim.


Mart ayı başında Sephora'dan Black Card kullananlara bütün ürünlerde geçerli %20 indirim vardı. Hem öncesinden almayı planlayarak aldıklarım, hem İngilizce deyişle "impulse buy"larla aldıklarım toplu olarak:
-Clarins Kuru ve Hassas ciltler için temizleyici,
-Sephora Waterproof makyaj temizleyici,
-Biotherm Age Fitness 2 göz kremi,
-NARS Radiant Creamy Concealer,
-Benefit Gimme Brow-Medium,
-Guerlain Meteorites Pressed,
-Guerlain Meteorites Perle de Blush


Bu alışverişten hediye olarak bir sürü Clarins numunesi aldım. 3 farklı tipte nemlendirici, bir aydınlatıcı nemlendirici, bir tonik, bir maske ve bir serumun dört tane deneme boyuyla markayla da iyice yakından tanışma fırsatı bulundum. Bunların tamamını denedim şu ana kadar. Daha detaylı değerlendirmelerini zamanla paylaşmak istiyorum.


Sephora alışverişinden önceki günlerde MAC'in bir koleksiyonundan ilk defa mineral far aldım: Natural Vigor. Bunu da ilerleyen zamanlarda yazmak istiyorum fakat muhtemelen çoktan satıştan kalktı, çünkü koleksiyon ürünüydü.


Bu hafta abim evleniyor. Ben de Mart ayı başındaki alışverişimin sonunda denediğim See By Chloe-Si Belle i aklımdan çıkarmamıştım ve ilk fırsatta almak istiyordum. Kınamız için de kıyafetime uygun oje bakacaktım. Böylece bu ayın başında da parfümün küçük boyuyla çok beğendiğim iki farklı oje aldım. Tonundan çok memnun olduğum ve deneme boyunu bitirdiğim kapatıcımın da tam boyuna geçmiş oldum.
Aldıklarım:
-Chloe : See by Chloe - Si Belle, 30 ml,
-Estee Lauder Double Wear kapatıcı,
-Sally Hansen oje: 360 Plum's The Word,
-Nails Inc. : 401 Charlotte Street


Geçtiğimiz haftasonu bloguna bayıldığım elifc.com'un İnstagram hesabında paylaştığı ve methettiği Dolce Gabbana Perfect Luminous Liquid fondöteni denemek üzere Zorlu AVM'deki Sevil'e uğradım. Fondötenin pigmentasyonunu denediğimde görür görmez çok düşünmeden aldım. Yanına bir de kendime kına için yapacağım makyaja uygun opak, saten bitişli bir ruj almak istedim. En az 7 ruj denedikten sonra Dolce Gabbana Classic Cream Lipstick serisinden 135 numaralı Petal adlı tonu seçtim. O gün aklıma takılan bir başka ruj da Armani'nin bir serisinden Sheer Coral adlı renge sahip olan rujuydu. O an ikisini birden almadım ama bu 2 güne koşarak Sevil'e gidip onu da alırsam şaşırmam.

Ardından Kanyon AVM'deki Douglas'tan da Beauty Blender aldım ve bu çok uzun zamandır methini duyduğum süngere ben de kavuşmuş oldum.




Sevil'de çok zevkle yardım aldığım D&G uzmanı Tuğba hanım ve o gün tanışma fırsatı bulduğum Dinçer beyle uzun süre ruj bakmış olduk, arada da bol bol güldük aslında. Güleryüzleri olmasa herhalde arkama bakmadan kaçardım, aksine cebim biraz daha müsait olsa da beraber baktıklarımızın çoğunu alsam dedim, o derece eğlendim.

Bu rimel ve fondöten numunesini de alışverişimin hediyesi olarak verdi Tuğba hanım. Aldığım fondöten bana bile (MAC'te NW 15-13 civarıyım) görülür derecede açık kaldı, bu yüzden biraz koyu kalan numuneyle rengi dengeleme fırsatım oluyor.

İşte böyle!

Son 2 ayda aldıklarım bunlar. Bunun dışında bir de eczaneden bir ara 50 faktör ve çok bilinen markalardan olmayan güneş koruyucu aldım. Bu aldıklarımın çoğunu uzun zamandır kullanıyorum zaten. Zamanım oldukça hepsini tek tek sizlere de yazmak istiyorum.

Aralarından özellikle merak ettiğiniz ve yorumlamamı istedikleriniz var mı? Paylaşmayı unutmayın!

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

23 Ocak 2015 Cuma

NARS Dual Intensity Far-Phoebe

Herkese merhaba!

Yazmayı çok isteyip bir türlü vakit bulamadığım 2014 favorilerim arasında başı çekenlerden biri de NARS'ın kuru ve ıslak olarak iki farklı yoğunlukta kullanılmasından "Dual Intensity" adını alan mono farları olmuştu. Yabancı blogger ve vloggerların bitmeyen övgüleri sadece reklam amaçlı mı derken ülkemize gelmesini aylarca beklediğim far koleksiyonuna girişimi çok kullanışlı ve gündelik bir renk olan soğuk ve grimsi bir kahve tonu Himalia ile yapmıştım ve incelemesini yazacak kadar denediğim, verilen her kuruşu hak ettiğini düşündüğümde koleksiyonun her bir rengini istemeye başlamıştım. Dün yazdığım Chanel Illusion D'ombre serisi gibi bir başladınız mı koleksiyonunu yapmak isteyecek kadar seveceğiniz türden NARS Dual Intensity serisi de. Benim de ikinci seçimim, NARS'ın açıklamasına göre "ışıldayan ametist" rengindeki Phoebe oldu.

Hayatınızın en güzel morlarından birini görmeye hazır mısınız?


Direkt Güneş Işığında

Gölgede

Direkt Güneş ışığında gördüğünüz ışıltıyı, gölgedeki renkle birleştirin. İşte ortaya öyle, gümüş ışıltılı ve hafif mavi yansımaları olan, daha ilk görüşte iç geçirmenize sebep olacak bir renk çıkıyor konu Phoebe olunca. Ben Subra ya da Desdemona'yı alacağım diye gidip buna sadece dokunur dokunmaz tendeki duruşunu gördüğümde başka renk seçenekleri olduğunu bile unuttum. İnanılmaz güzel bir renk. Ayrıca bu serinin neredeyse tamamında olduğu gibi çok yoğun rengi, müthiş ışıltısıyla almamak gerçekten zor oluyor. Kalıcılık ve kullanım yorumlarını okumak isterseniz önceki yazım Himalia'ya bakabilirsiniz.


Çok net olmayan fotoğrafta bile özellikle üstteki duruşuna bakarsanız güzelliğini göreceksiniz. Phoebe, morseverlerin kesinlikle edinmesi gereken bir renk.

Serinin farları 85 lira, ben Sephora Black Cardım ile %10 indirimden yararlanarak almıştım. Şehrinizde NARS yoksa ya da mağazaya gitmeye zamanınız yoksa online olarak makyajtrendi.com'dan da alabilirsiniz.

Siz bu seriden herhangi bir rengi aldınız mı, "Bengisu, onu kesinlikle almalısın!" dediğiniz ve önereceğiniz alternatifler var mı? Paylaşmayı unutmayın!
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

22 Ocak 2015 Perşembe

Chanel Illusion D'ombre - Envol

Herkese merhaba!

Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında ilk Chanel Illusion D'ombre seçimim olan Utopia'yı almıştım ve geçen yılki en memnun kaldığım keşiflerimden biri Chanel'in bu ışıltılı mono far serisi olmuştu. Hem yumuşacık ve pofuduk dokuları hem de tarifsiz ve fotoğraflarla aktarması imkansız ışıltısıyla Illusion D'ombre serisinin her rengine talibim diyebilirim.


Serinin Envol adlı ve geçen yılki yılbaşı koleksiyonuyla gelen şeftali tonundaki renginden bahsedeceğim bugün. Şeftali tonunda far kullanmayı çok seviyorum ve hele bu bu serinin ışıltısıyla birleşmişse benim için kaçırılmaması gereken bir şey haline geliyor. Envol, renkten çok ışıltı veriyor ama yoğun şekilde uyguladığınızda o tatlı şeftalisi de tek başına kullanmaya yetecek yoğunlukta görülüyor.

Doğal ve direkt güneş ışığında 
Gölgede
Envol, ışıltıyı ve şeftali tonundaki farları sevenlerin kesinlikle edinmesi gereken farlardan. Işıltısını ancak birebirde gördüğünüzde hayran kalabilirsiniz çünkü fotoğraflar gerçekten hakkını vermiyor. Ama benim ağırlığı ona verdiğim bu örnek makyajdan baz rengini de biraz görebilirsiniz.


Özetle, yine aldığıma çok memnun olduğum ürünlerden biri ve koleksiyonunu yapabileceğimi düşündüğüm yegane makyaj malzemelerinden birinin yanına güzel bir arkadaş oldu Chanel Illusion D'ombre-Envol. Yanlış hatırlamıyorsam fiyatı 106 liraydı. Ben %10 indirimle almıştım.

Sizin bu seriden aldığınız ve çok sevdiğiniz bir renk var mı? Envol'ü almayı düşünür müsünüz? Paylaşmayı unutmayın!
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

14 Ocak 2015 Çarşamba

Chanel Joues Contraste 180 Caresse Allık

Herkese merhaba! Bugün, geçtiğimiz haftalarda aldığım, Chanel'in 2014 yılbaşı koleksiyonundan Caresse adlı allıktan bahsedeceğim. Benim son aylarda "yeni bir allığa ihtiyacım yok" anlayışıma rağmen renginin güzelliğiyle gönlümü fethetmiş olan bu allığı koleksiyonun satışı devam eden yerlerden herkesin bir an önce kapmasını istiyorum.

Doğal ışıkta

Allık, içinde beyaz ışıltıları olan, hafif kahvelik bulunan bir şeftali tonunda. Son zamanlarda pembe ya da mercan gibi çok tatlı tonlardan biraz kaçıp daha kahvelik arayan bir allık zevkim oluştu, bu yüzden benim gibi MAC New Romance kadar güzel bir allıktan bile kaçan biri tam da şeftali tonunda allığı kalmamışken bunu bulunca harika oldu.

Fotoğraflardaki yoğunluğu sizi aldatmasın, rengi gerçekten açık ve süper pigmentli değil, biraz hafif kalıyor. Bu yüzden buğday ve esmer tende ne kadar görünür, pek bir fikrim yok. Ama açık tene çok güzel, sıcak bir şeftali tonu olacağını düşünüyorum.

Direkt-Yoğun Güneş Işığında

İçindeki beyaz simler ciltte rahatsız edici ve ucuz duracak bir görüntü bırakmıyor. Aksine, çok hoş ve hafif bir ışıltı katıyor. MAC'in mineral allık serisindekiler gibi değil de, biraz daha hafif bir ışıltı. Ben çok sevdim.


MAC'te NW 15 civarına denk gelen ten rengimde buradaki fotoğrafta nasıl durduğunu görebilirsiniz. Geçen hafta 6 saat kadar yüzümde kaldığında neredeyse hiç solma olmadı. Yani allığın uçup gittiğini görmedim. Tabi altında bir önceki yazıda bahsettiğim Clarins fondöten vardı, fondöten kullanmayan biri yüzüne direkt uygularsa aynı kalıcılıkta olur mu bilmiyorum. Ama ben her makyaj yaptığımda fondöten kullanıyorum, bu yüzden benim için kalıcılık açısında da gayet başarılı.

Fiyatı 135 liraydı. Ben Sephora Black Card indirimimle %10 indirimli aldım.
Eğer içinde hafif kahvelik bulunan, biraz da ışıltılı bir şeftali arıyorsanız, son zamanlarda şeftali diye piyasaya çıkan her allık size çok pembemsi, ya da mercanımsı geldiyse Caresse özellikle de açık tenliler için harika bir seçenek olacaktır.

Siz de benim kadar beğendiniz mi, almayı düşünür müsünüz? Paylaşmayı unutmayın.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

13 Ocak 2015 Salı

Clarins Teint Skin Illusion Fondöten



Herkese merhaba!
Bugün, geçen gün denediğim ilk Clarins fondötenden bahsedeceğim size. Önceki alışveriş yazımda gördüğünüz numunelerden biri Clarins'in bu Skin Illusion adlı fondötenine aitti. Sabah 9-akşamüstü 16 arası yüzümde kaldı ve yağlıya dönük karma cildimde nasıl durduğundan, vaadlerini yerine getirip getirmediğinden bahsetmek istedim.

Öncelikle fondötenin dikkatimi çeken ilk yönü yapısı oldu. İnanılmaz güzel bir dokusu var ve elle uygulamada cilde çok güzel yediriliyor. Koyu kıvamda bir likit olmamasına rağmen rahatça uygulayabiliyorsunuz. Ayrıca makyaj süngerinizle üstünden geçtiğinizde ciltle çok güzel bütünleşiyor. Salatalık gibi bir kokusu var, benim çok hoşuma gitti. Ferah bir koku. Ve yoğun olmadığı için uyguladıktan sonra burnunuza gelmiyor.

Tam da vaad ettiği gibi orta kapatıcılığa ve saten bir bitişe sahip. Başta ışıltılı olduğunu düşünüyorsunuz ama sonradan hafif pudralı bir bitişe dönerek cilde oturuyor. Kıyafetlere bulaşıp bulaşmama kısmını deneyemedim ama çok kuru bir fondöten olmadığından az da olsa bulaşabilir. Aynı şekilde çok ıslak bitişli de değil, tamamen saten.

Biraz aydınlık ve sağlıklı bir cilt görüntüsü vermesine ve normalde aydınlatma özellikli fondötenler cildimde çok iyi durmamasına rağmen 4.saatten itibaren bir yağlanma görmeye başladım cildimde, yani yine biraz iyi dayandı diyebilirim. Ama 6-7 saatin sonunda artık makyajımı temizlerken fondötenin biraz uçmaya başladığını ve cildimin yanak içi, alın ortası gibi hafif kırmızılığını dengelemeye çalışarak fondöten kullandığım kısımları biraz vurgulamaya ve o bölgelerden uçmaya başladığını gözlemledim. Çok kalıcı bir fondöten değil yani. Ama hafif yağlanma problemi olanların da kullanabileceği, hafif ışıtılı bitişe sahip bir fondöten. Bana bu özelliklerinden dolayı şu ana kadar denediklerimden en çok Dior-Diorskin Nude fondöteni hatırlattı. Bitişleri ve cildimde dayanma süreleri aynı.

Tam boyunu almayı düşüneceğim bir fondöten değil ama normal ciltlilere özellikle tavsiye edebilirim, çünkü fondötenin kendisi çok güzel, özellikle de yapısı ve uygulama, ciltle bütünleşme kolaylığına bayıldım ama karmadan yağlıya dönük ve direkt yağlı ciltlerde çok kalıcı olacağını sanmıyorum. Fondöteninizi 3-4 saatte bir yenileyebiliyor ve üzerinden yine örtücü bir pudra geçiyorsanız sıkıntı olmayacaktır ama fondötenin doğal halini ve bitişini değiştirmeden uzun süre kullanmanız biraz zor olabilir.

Fondötenin tam satış boyu 135 liraymış.

Siz Clarins'ten herhangi bir fondöten denediniz mi ve favoriniz var mı? Paylaşmayı unutmayın.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

7 Ocak 2015 Çarşamba

2015'in İlk Alışverişi: Sephora & MAC

Herkese merhaba!

Uzun zamandır yazamadım, geçen ayın ortası gibi çeviri almaya geri döndüm ve ay başına da aylar sonraki ilk alışverişimi planlamıştım. Yoğunluk arasında soluklanmak için evden fırlayıp geçen cuma Capacity Sephora'ya gidip uzun zamandır ilgimi çeken birkaç şeyi aldım. Ardından da MAC'e uğrayıp aylardır denemek istediğim bir ürünle, bitirip yeniden almak istediğim bir şeyi de alıp çıktım.
2015'in ilk kozmetik alışverişi oldukça memnun kaldığım bir alışveriş oldu. Yakın zamanda önceden yazmadığım her ürüne blogda yer vermeye çalışacağım.


Öncelikle aktif olarak kullandığım İnstagram hesabımda alışverişe çıkmadan birkaç gün önce "ilk fırsatta alacağım" dediğim Jimmy Choo-Flash parfüm kofresini gördüm mağazaya girdiğimde. Parfümleri vücut losyonlarıyla beraber almak çok güzel oluyor, hatta parfümü kullanmayacağım zaman evde losyonu da kullanabiliyorum sadece. 320 lira değerinde olmasına rağmen 215 lira gibi bir fiyatlandırma yapılmıştı, ben üstüne Black Card indirimimle bir de %10 indirimle aldım, böylece ikisi beraber 200'e bile gelmedi.
Parfüm 60 ml, vücut losyonu da 100 ml. Yakında sadece bu parfüm üstüne yazmayı düşünüyorum ama özetle pudralı ve çiçeksi kokuları sevenler için çok güzel bir seçim olduğunu söyleyebilirim.



Chanel'in yılbaşı koleksiyonundan mono ve bol ışıltılı Illusion D'ombre far serisinden Envol'ü Raeviewer'ın videosunda görür görmez aklıma yazmıştım. Aynı koleksiyondan 180 numaralı allık Caresse de çok hoşuma gitmişti ama alacağımı sanmıyordum. Mağazada birebirde görünce son aylardaki allık zevkime uyabilecek tek şeftali tonu olduğunu düşünerek onu da aldım. Ayrıca Himalia ile giriş yaptığım NARS Dual Intensity serisinden bir far daha almaya niyetliydim, Subra ya da Desdemona'ya ihtiyacım varken şanslı renk Phoebe oldu. İki farı da yakında yorumlayacağım, ama şimdiden söyleyeyim, Chanel'in yılbaşı koleksiyonu mağaza raflarından kaldırılmadan görseniz çok iyi olur. Allığın o beyaz ışıltılı, hafif kahvelik içeren şeftalisi ve Envol'ün o muhteşem ışıltılı, tatlı şeftali tonu inanılmaz güzel. Ben ikisini de bolca ellediğim için o pasaklı görüntüleriyle blogda renklerini göreceğiniz şekilde paylaşamıyorum, onlara özel olarak eğileceğim yazılarda görüşeceğiz.


Guerlain sanırım çok az üründe başarıyı ıskalıyor. Fondöten ve farlarına olan aşkımı rimelinde de bulur muyum acaba diyerek birkaç ay önce tanıştığım çok hoş bir arkadaşın "ben bunu kullanıyorum" dediği günden beri aklımda olması üstüne Maxi Lash maskarayı aldım. İlk izlenimim çok iyi. Bakalım bütün gün deneme fırsatım olursa o zaman ne düşüneceğim...


Pahada bu kadar büyük bir alışveriş için az olduğunu düşünsem de aldığım numuneler bunlar oldu: Clarins'in 3 farklı fondöten tester ı, Estee Lauder Revitalizing Supreme nemlendirici ve Sephora waterproof makyaj temizleyici. Fondöten testerları 4 taneydi, bir fondöten türünden 2 tane vardı ve dener denemez çok beğendiğim, ışıltılı bitişi olan bir fondötendi ama yüzümde bütün gün tutmadığım için ikinci kez deneyip bloga aktaracak kadar yorum biriktirdiğimde yazmak istiyorum. Diğer 2 farklı fondötenle beraber hepsi burada olacak zamanla.


Taa 2013'te deneme fırsatı edindiğim Shiseido Ibuki Refining nemlendirici bittiğinden beri almak istediğim MAC Mineralize Charged Water-yüz ve vücut nemlendiricisine sonunda kavuştum. Şimdilik sadece 3-4 kez kullandım ama aylardır beklememe ve o kadar merak etmeme değermiş diyeceğim sanırım. Şimdilik çok memnunum performansından. Derinlemesine yazabildiğim zaman sizle de paylaşacağım.


MAC Brow Set'in Bold Brunette'i ile Gimme Brow'dan bir geçiş yapmıştım geçen yıl temmuz ayında. Ürünü neredeyse bitirdim ve son zamanlarda kaşımı boyadığımda çok koyu göründüğünü düşünmeye başlamıştım, bu yüzden makyaj sanatçısının önerisi üstüne açık bir ton olan Beguile'a geçtim. Mağazada uygulandığında çok doğal durmuştu. Şimdilik gayet memnunum bu renk seçiminden de.

Aldığım şeylerin her birinden ayrı memnunum. Çok güzel ve tatmin edici bir alışveriş oldu benim için. İlk fırsatta tek tek değerlendirmeye çalışacağım hepsini.

Sizin bu ürünlerden aldıklarınız, kullandıklarınız ve favorileriniz var mı? Siz 2015'te ilk hangi kozmetik ürünlerini aldınız? Paylaşmayı unutmayın!
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

5 Ocak 2015 Pazartesi

Artık Her Adımınızda Kendinizi Güzel Hissedeceksiniz!

     
Geçen gün Instagram'da rastladım. Size yeni keşfettiğim bir üründen bahsetmek istiyorum. Ürünün adı Scholl Velvet Smooth Express Pedi
Elektronik ayak törpüsü olarak geçiyor. İnternette araştırmaya başladım ve harika yorumlar okudum. Hatta bu ürün için güzellik ürünleri satan mağazalarda kuyruklar olduğunu gördüm.
Güzelliğime önem veren biri olarak, ayak güzelliği de benim için çok önemli, bu yüzden bu ürün oldukça ilgimi çekti. Scholl Velvet Smooth Express Pedi daha ilk dokunuşta ayaklardaki sertleşmiş deriyi yok ediyormuş.
Kullanımı da bir o kadar kolaymış! Edindiğim bilgilere göre; ucundaki özel döner başlık 360 derece dönebiliyor. Ayağınız kuru iken uyguluyorsunuz ve ayağınızın her noktasına kolayca ulaşıp, ayaklarınızı ve özellikle topuklarınızı, sertleşmiş deriden bir dokunuşta arındırıyor. Üstelik çok da güvenli. Scholl Velvet Smooth Express Pedi fazla bastırıldığında kendisini otomatik olarak durduruyor.
Ayak bakımı için artık evinizde kendinize birkaç dakika ayırmanız yeterli. Sonrasında ayağınızda kadife yumuşaklığı sizleri bekliyor. Siz de her adımınızda kendinizi güzel hissetmek istiyorsanız, Scholl Velvet Smooth Express Pedi’yi mutlaka denemelisiniz.
Detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Bir boomads advertorial içeriğidir.